•  Bir bakkal dükkanını aratmayacak ürünlerim var.Çocukluğumun güzel anılardan biri de sarelle çeşmesiydi..O zamanlar çikolata musluğuna ağzımı dayayıp kana kana çikolata içmeyi hayal etmişimdir.Şimdi düşüncesi bile şekerimi yükseliyor.

    Bir bakkal dükkanını aratmayacak ürünlerim var.Çocukluğumun güzel anılardan biri de sarelle çeşmesiydi..O zamanlar çikolata musluğuna ağzımı dayayıp kana kana çikolata içmeyi hayal etmişimdir.Şimdi düşüncesi bile şekerimi yükseliyor.

  • Lions

    Lions

  • Snowalker

    Snowalker

  • Howling

    Howling

  • Sunbathing

    Sunbathing

29 Şubat 2012 Çarşamba

Dantelin büyüsü

Bu zarif modelleri,ben çok beğendim,sizler de görün istedim.

Ne zaman dantel bir örtü görsem,çocukluğuma dönerim.Annem ve arkadaşları fiskos masasının kenarında ,türk kahvesi içerlerdi.O zamanlar masaya verilmiş isme çok gülerdim,ama  farketmeden aklımın bir kenarına mutlu çocukluk anısı,olarak yerleşmiş.

 

Umarım bu danteller ,size de güzel şeyler hatırlatmıştır.

28 Şubat 2012 Salı

5 çayı

Başlığın 5 çayı olduğuna bakmayın,benim ki bir özenti sadece:)O saatte,ancak  işten çıkmış oluyorum.Bizim evde,akşam yemeğinden sonra mutlaka çay demlenir,yanına da tatlı bişeyler aranır hep.Hemen kaç kilo olduğumuzu merak etmeyin,daha normal sınırları aşmadık,aşarsak da göbek farkıyla olur muhtemelen:)


Tepsi örtüleri önceden,Annem örerken,gereksiz gelirdi.Annecim,çok pişmanım,keşke örseymişsin.Bu örtüleri,Ayşe ve Serpil'den aldım.Onlar çeyiz deposu gibiler.


Yıllar yıllar önce (once upon a time:))kağıt peçeteler bu kadar kullanılmazken,maharetli insanlar,çay takımı işler ya da örerlermiş.Kullanımı çok pratik olmasa da,güzel görünüyorlar.


                                       Gördüğünüz kek,oğlumun en sevdiğinden...

27 Şubat 2012 Pazartesi

Ahşap boyama denemelerim

Blogları gezerken birbirinden güzel ahşap boyamalar görüyorum ve beğeniyorum.En çok da mumla eskitme tekniğini...Blogların çoğunda nasıl yapılacağı yazıyordu,bir denemek istedim.Denedim,nispeten başarılı oldum sayılır(nispeten kısmına aşağıdaki tepsi giriyor:))Zaten ilk yaptığım şey,aşağıdaki tepsi...


Toplam,5 kat filan boyadım galiba,sonuç güzel oldu.


Bu başarıdan aldığım gazla,hemen bir kutu boyayayım dedim,ama Deniz'de işin içine dahil olunca boyanın kıvamını tutturamadım.Blogger arkadaşım mavii,dekupajın nesini anlayamadın yardımcı olayım dedi ama aşağıdaki kutuyu görünce durumun vehametini anlayıp,çoktan bu teklifinden vazgeçecektir,sanırım:)


Kutuyu önce pembeye boyayıp,mum sürdüm,mumun üzerini beyaza boyadım ama beyaz boya çok sıvı oldu ve aşağıdaki görüntü çıktı ortaya.Dekupaj yaptığım peçetenin desen kısmı az geldi,bir de fazla eskitince,yukarıda ki muhteşem görüntü çıktı ortaya...Şimdi soruyorum,bu boyayı tutturmanın ölçüsü nedir arkadaşlar?Beni bilgilendirirseniz sevinirim.


''ahşap boyama,sorun sende değil ben de''

26 Şubat 2012 Pazar

Eski kitaplığı yenileme operasyonu

Kitap rafı diye satın aldığımız ama bir süre sonra kasalı bilgisayarı koymak için,adapte ettiğimiz bir rafımız vardı.Yeni bir ünite alınca,raf boşa çıktı.Ne yapmalı diye düşünürken,kardeşimin eşi Betül,sebzelik olarak değiştirirsek işine yarayabileceğini söyledi.Biz de rafı beraberce,aşağıdaki gibi yeniledik.Size fikir vermesi için,ayrıntılı olarak yazdım.Bakalım beğenecek misiniz?
Bilgisayar kasasının girmesi için,kitaplığın bir rafını söktük ama önü açık olduğu için,Deniz sürekli olarak,bilgisayarı kasasından kapatıp duruyordu.Bundan dolayı,önü kapalı ve daha kullanışlı bir ünite yaptırdık.Bu duruma,Deniz'in canı çok sıkıldı tabi ki:)
Evde varolan yapışkanlı kağıtlardan kullandık,özellikle kırmızı olan yağlıboya gibi durdu.Eğer böyle bir işe kalkışırsanız,yapışkanlı kağıtla kaplamada önemli noktalar şunlar;hava kabarcığının kalmaması,düzgün ölçü almak,kaplayacağınız alan genişse yardımcı olacak bir kişinin daha olması,iyi kesen bir makas ve maket bıçağına sahip olmak,sonuç olarak ise, ekleme yerlerinin belli olmaması.Kağıdımız yetmediği için bazı yerlerde desene uymayan yamalar yaptık,çok belli olmadı sanırım.Daha önceden çıkardığımız rafı(çıkaralı epey olmuştu,nasıl monte ettiğimizi unutmuşum) takınca biraz seviye farkı oldu,çünkü rafı takmak için önce 4 ana parçadan birini çıkarmamız gerekiyormuş.Bunu farkettiğimizde,hepsini çoktan
 pötikareli kağıt ile kaplamıştık bile:)

25 Şubat 2012 Cumartesi

Çiçeklikten bozma ütü standı

Haftasonu gelince dekorasyon yazıları yazmak istiyorum,evde hep bir düzenleme,değiştirme işi buluyorum kendime.Fotoğrafta gördüğünüz ikea da çiçek standı olarak satılan bir ürün,yaz geldiğinde balkonda kullanmayı düşünerek almıştım,ama dışarıda işlevsiz durmasına gönlüm razı olmadı.


Buhar kazanlı ütüleri kullanmak iyi de, biraz fazla yer kaplıyorlar,ağır oldukları için ütü masasında durması da çok güvenli değil.Kazanlı ütüler için daha dayanıklı ütü masaları var aslında ama diğeri eskimeden  yenisini almak istemedim.Yanına böyle bir stand koydum,ütü işini güvenli hale getirdim.


Eski ütümü,acil durumlar için kullanıyorum,çünkü kazanlı ütünün su deposunu doldurmak zahmetli ve  kullanıma hazır olması 10 dk yı geçiyor.Bir tshirt için,bu kadar angaryaya gerek yok.


Bu pembe teneke  kutuyu ve beyaz bisküvi kutusunu ıvır zıvır toplayıcı olarak koydum oraya.Değişik zamanlarda,değişik işlevlerde kullanıldılar,bir süre orada konaklayacaklar:)

24 Şubat 2012 Cuma

Haroşe örgü güzel bir yelek

Bu yeleğin  çok hoş bir modeli var ve yapımı kolay.Konu mankenim ve yeleği yapan kişi Ayşe.Fotoğraf çekerken göbeği çıkmasın diye epey uğraştı,eh başarısız da olmadı:)
Düz bir renkten örüldüğünde,modeli daha belirgin olur diye düşünüyorum,özellikle mint yeşili merserize ipten örüp kenarları beyaz bir iple geçilirse süper olur diye düşündüm
Aşağıda kuşbakışı(hümeyra kuşu,huma kuşugillerden:))fotoğrafı mevcut.
Eskiden şahin marka arabaların arkasında böyle çekik göz figürü vardı ''sen başkasın yazardı'',bu fotoğrafta yelek aynı o şekil çıkmış:)
Yapımına gelince,boyunun uzunluğunu ne kadar istiyorsanız o kadar ilmekle başlıyorsunuz,çünkü tek parça halinde başlanıyor,fotoda duruşuna göre soldan sağa doğru örülüyor(örgü bilenler haroşenin yönünden bunu anlayabilirler zaten)Kol oyuntu kısmına gelince (tahmini 1,5-2 karış sonra,ölçün kendinize göre olsun)şişteki ilmekleri sayarak 2 ayrı şişe aktarıyorsunuz örgüyü.Yani,kol boşluğunu keserek değil,ayrı şişlere alarak oluşturuyorsunuz.Bu yeleğin püf noktası bu işte.Öreceklere kolay gelsin...

23 Şubat 2012 Perşembe

Duvar kağıdı sadece duvarda mı kullanılmalı?

Özlem'le ne zaman bir yapı markete gitsek boş çıkmayız,zaten oralar indirimde ne varmış bir bakayım gelecek sezon kullanırım yerleri değil haliyle:)Bir vida almaya gidersin bakarsın duvar kağıdı alıp gelmişsin.Bizde de durum bundan ibaret...
Özlem'in,camlı bölümünü kapatmak istediği bir kapısı vardı,düşündük ki bu kadar geniş bir alanı yapışkanlı folyo ile kaplamak masraflı olacak.Biz de duvar kağıdı alalım,duvar kağıdı illa duvara mı yapışmalı,olmaz ise başka yere yapıştırırız şeklinde dialoglarla bu güllü kağıdı aldık.
Camın kenar lastiklerini çıkarıp,yapıştırıcıyı cama sürün ve üzerini duvar kağıdı ile kaplayın.Biraz kuruduktan sonra lastikleri yerine takabilirsiniz.İşlem bu kadar...
Balkonun kapıyla kapatılmış kısmı depolama alanı gibi kullanıldığından içerisinin gözükmemesi  iyi birşey oldu.
                                   Duvar kağıdı 22.90,yapıştıcısı 4.90
Güllü duvar kağıdına da böyle romantik bir mumluk yakışabilirdi ancak.

22 Şubat 2012 Çarşamba

Baharlık örgü panço


Baharda dışarı çıkarken, üzerinize alıp çıkmak için çok güzel ve yapımı basit bir panço.

 Yine marifetli arkadaşım Aylin'in ürünü.Daha süslü bişey isterseniz üzerine  işleme,kurdele vb ekleyebilirsiniz.
                                    Sadece yandan küçük bir bölüm dikiliyor.
  Taş rengi çok hoş görünüyor.Aşağıdaki gibi düz bir şekilde örülüyor,bir tarafından her sırada tek ilmek kesilerek devam ediyor,kendi boyunuza göre kesilen ilmek sayısını artırabilirsiniz ya da azaltabilirsiniz,Aylin yaklaşık 32-34 ilmek kesmiş(Aylin'in  boyu 1.80 cm civarı),sonrasında birkaç sıra düz örmüş,kesilen sayı kadar artırmış ve simetri sağlamış.
Gördüğünüz gibi yapımı kolay görünüyor.Örme ile ilgili detay isterseniz yorum bırakabilirsiniz.
 
 Bu arada   http://ozgebayrak.blogspot.com/ da çok güzel bir çekiliş(runner)var.Ben de katıldım,bakalım şanslı mıyım?

21 Şubat 2012 Salı

Kurdele nakışı


Son günlerde gezdiğim blogların çoğunda ve arkadaşlarımın ellerinde kurdele nakışını görüyorum.Çok güzel görünüyor.Kasnağıyla beraber, duvara bile asılabilir.Bu fotoğraftaki nakışı bir arkadaşım yapıyor,kalemle çizilen yerlerde bitince çok daha güzel olucak.

Aşağıdaki kolye örneklerini ve barbekü önlüğünü buradan http://craftgossip.com/blog/category/silk-ribbon/ aldım.Baharı hatırlatan bu güzel kolyelerden yapmayı düşünüyorum.Ama,şimdilik sadece düşünüyorum:)



Türk erkeklerinin yalnızken ya da özellikle arkadaşları varken böyle bir önlük taktığını hayal bile edemiyorum:)
Bu kasnaktaki ise http://www.clitheroecraftstudio.co.uk adresinden alınmadır.

20 Şubat 2012 Pazartesi

Pencere önü bostan

Bahçeli bir evde yaşamayı hepimiz isteriz.İsteğimiz gibi ekip biçelim,güzel çiçeklerimiz,sebzelerimiz olsun,apartman hayatındaki gibi karışıp görüşenimiz olmasın,bahçemde çoşayım gibi düşünceler herkesin aklının bir köşesinden geçiyordur.Benim de geçiyor ama bu istediklerimi ancak emekli olunca gerçekleştirebilirim,emekliliğim ise ülkemizin avrupa birliğine girmesi kadar yakın ne yazık ki...Madem bahçe benim için hayal, o zaman ben de balkonumu güzelleştireyim dedim ve şu meşhur pencere önü bostanlardan aldım,şubat mart ayı bitki ekim aylarıymış.Ekimi kolay ama hergün sulamak gerekiyor, o kısmı biraz zahmetli.

Fesleğen ,nane ve tere üçlüsünü seçtim.Yapı marketler kampanya yapmışlar,3'lü şekilde 19.90 liraya satılıyor.

 
İlk önce tere çıktı,aşagıdaki fesleğen,naneden pek umutlu değilim.
 Home tv'de pek çok yemek programı var ama ben Jamie Oliver'ın programını daha çok seviyorum.Orada Jamie yeşilliklerini pencerenin önündeki saksıdan koparıp yemeğe ya da salataya(evet yıkamıyor bile:)) koyuyor.Bende bostanlarım büyüyünce aynı şekilde yapmayı düşünüyorum,ama önce onları yıkarım:)

19 Şubat 2012 Pazar

Dolap içi düzen

Bazen mağazada bişey görürsünüz,gereksiz kalabalık yapar ancak, dersiniz,almazsınız.Sonradan kafada bir ampul yanar ve geri döner alırsınız.Aşağıdaki rafı da bu teknikle aldım:)


Geniş olan dolap içi aralıklarını bölmek fazladan yer kazandırıyor,özellikle kahve fincanı gibi küçük şeyler için, ekstra yere her zaman bir ihtiyaç duyuluyor.
Dolabın tabanındaki örtüyü annem diktirirken lüzumsuz bişey diye kızmıştım, iyi ki beni dinlememiş.Bardak fincan vb koyarken şokları absorbe ediyor,ağız kısımları kırılmıyor(hele de benim gibi hep aceleniz varmış gibi iş yapıyorsanız ,gerekli birşey bu örtü)     
 
Fotoğraftaki yansıyan el benim...Blogun görsellerini cep telefonu ile yapıyorum,bu yüzden her zaman fotoğrafların ışığı iyi olmuyor.Fotoğraf makinamı kardeşim ödünç aldı, geri getirmeyi pek düşünmüyor sanırım:)

18 Şubat 2012 Cumartesi

Tığ işi örgü yatak örtüsü

Çok becererikli,elinden her türlü iş gelir tipler var ya işte ben onlardan değilim:) Ama,kolay öğrenebilirim.Peki, aşağıdaki basit modeli ördüğün için mi kendini övüyorsun derseniz, evet öyle...Her bünyenin övülmeye ihtiyacı vardır ve kendim yapıyorum bu işi :) Daha önce müthiş sabır gerektiren güllü yastıkları yapmıştık.Neden yatak örtüsü yapamayayım diye düşündüm.Bu sefer tek başıma devam etmeye karar verdim, Ayşe ve Gülseren beni yavaşlatıp, becerilerimden faydalanıyorlardı grubu dağıttım:)Önce çift kişilik yatak örtüsü olarak başladım,45 parça ördüm.Sonra yaz geldi bir kenara kaldırdım,kalan ipleri kayınvalideme devrettim.50 tane kadar ördü ama daha onları birleştiremedim.Aşağıdakiler benim yaptıklarım,bitmiş halini seneye yayınlarım artık:)



Görüldüğü gibi 45 parça tek kişilik bir yatağı bile kaplamıyor...


Bitmiş hali 132 parça.Astar dikmedim.Bu hali daha hafif ve kullanışlı.Daha fazla fotoğraf için şuradaki yazıma bakabilirsiniz.

17 Şubat 2012 Cuma

Kutu kaplama

Çoğu zaman,evde şeklini sevdiğimiz için atmaya kıyamadığımız ya da kullanıpta eskiyen,birgün lazım olur düşüncesiyle sakladığımız  kutular vardır.Bende onları elden geçirerek tekrar kullanıma açmak istedim.Markafoni,limango ve trendyoldan zaman zaman yaptığım alışverişlerden kalan karton kutular vardı,değerlendirmek için,üzerlerini  yapışkanlı kağıt ile kapladım..

Bu büyük kutuyu,Paşabahçe'den seneler evvel fotoğraflarımı koymak için almıştım.Şimdi,fotoğrafları bastırmıyoruz bile,çoğu hafıza kartlarında :(  Evet kabul ediyorum, ben eski usul fotoğraf saklamayı seviyorum...

Kutunun sadece kapağını elden geçirdim,yapışkanlı kağıtla köşeler tam yapışmadı, ben de sıcak silikon kullandım.Ne güzel bişeymiş bu sıcak silikon...Yakında silikon tabancasıyla ilişkim,Derya Baykal'ınki gibi olucak :)



Küçükleri kaplamak daha kolay oldu.Şimdi onları,takı  koymak için kullanıyorum.
 yapışkanlı kağıtlar koçtaştan ,özellikle kitap desenli olan favorim...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...