•  Bir bakkal dükkanını aratmayacak ürünlerim var.Çocukluğumun güzel anılardan biri de sarelle çeşmesiydi..O zamanlar çikolata musluğuna ağzımı dayayıp kana kana çikolata içmeyi hayal etmişimdir.Şimdi düşüncesi bile şekerimi yükseliyor.

    Bir bakkal dükkanını aratmayacak ürünlerim var.Çocukluğumun güzel anılardan biri de sarelle çeşmesiydi..O zamanlar çikolata musluğuna ağzımı dayayıp kana kana çikolata içmeyi hayal etmişimdir.Şimdi düşüncesi bile şekerimi yükseliyor.

  • Lions

    Lions

  • Snowalker

    Snowalker

  • Howling

    Howling

  • Sunbathing

    Sunbathing

24 Ağustos 2012 Cuma

Dantel detaylı fotoğraflar

          Merhaba,bugün dantel ve fotoğrafın nasıl aynı projede birleştiğini göreceksiniz.Geçen haftalarda Gülseren beni iftara çağırmıştı,o yemek hazırlarken ben de evi şöyle bir turladım.Hiçbir turumdan boş dönmem,bloguma koyacak birşeyler bulurum :)


                         Gülseren hani şuradaki güzel yastıkları ören güleryüzlü bayan,oğlunun doğumundan çocukluğuna kadar olan dönemden, seçtiği fotoğrafları kolajlamış,aralara da romantik danteller serpiştirmiş.


Annesinin el emeği göz nuru,parça dantellerini de değerlendirmiş.


Annesi ve babasının fotoğrafını da unutmamış.Güzel iftar yemeğiyle birlikte hem karnım hem ruhum doydu diyebilirim.Gülseren işlemeli mendil içinde şeker de verseydi tam olacaktı...

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Ayakkabı tepesi

Biliyorum ki herkesin bayramı biraz buruk geçti.Her geçen gün içimdeki sıkıntı biraz daha büyüyor,ülkeme üzülüyorum,geleceğimizle ilgili endişeliyim.Annelerin,eşlerin feryatları içimi acıtıyor.Blogumu açarken,içeriğinin günlük yaşamdaki sıkıntılardan uzak olmasını istedim.Çünkü işyerinde ve evde haber özeti gibi geziyoruz.Hele biz sağlıkçılar,haber bültenlerinden önce hastanelerden alırız özeti.Sıkıntımı sizlerle paylaşırsam belki azalır,dedim.Azaldı mı peki,maalesef ki hayır...


Bu konuyu ayakkabı tepeciğine nasıl bağlayacağımı bilmediğim için direkt giriş yapıyorum.Bu ayakkabı tepeciğini yeni oluşturdum,üstteki mavi hariç diğerlerini kızkardeşim İtalya'dan getirdi.Mavi deri olanı,Ataköy Ayakkabı'dan aldım.Acayip rahat.Ayağımı her türlü ayakkabı vurduğu için,rahatını bulmak benim için zor.Sarı rengi de vardı,bir ara alsam mı acaba diye düşünmedim değil.


Bu eski çantalar da koleksiyonumun yeni parçaları.Yaşlı bir teyze olduğumda,saçımın önünü kuş yuvası gibi kabartıp,dudağımın 1/3 lük orta kısmına ruj sürdüğümde bile bu çantaları takmaya devam edeceğimi bilmelisiniz :)

17 Ağustos 2012 Cuma

Bayram topuzunuz benden

Başlıkta bahsettiğim topuz saçla ilgili,savaş aletlerinden biri değil (topuz,gürz vb)Hem bayramda barış olmalı değil mi?Ama,eltim,görümcem,kayınvalidem beni çok sinir ediyor;bu alete gerçekten ihtiyacım var diyorsanız yanlış adrestesiniz.Benimki bir saç toplama şekli.Öncelikle hairagami diye bir tokayla tanışmanız gerekiyor,nette satılıyor 5 tl civarı birşey.Modelimiz herzaman ki gibi Aylin.Aylin'in saçları omuz hizasında,dolayısıyla saçınız kısa olsa bile şık bir topuz yapabiliyorsunuz. 

Düz iki katmandan oluşan,sert ama esnek plastik materyalden yapılmış bir saç tokası.Saçı bu iki katman arasına sıkıştırıp içe doğru kıvırıyorsunuz,sonunda tokanın iki ucunu birleştiriyorsunuz.(Fotoğrafta görüldüğü üzere,arkada bir de hayranımız var :))
Topuzunuz hazır,Biraz flu çıksa da ana temayı anlamışsınızdır.Çok şık duruyor.
                                   Aşağıdaki fotoğraftaki topuz,2 tane hairagami ile yapıldı.
Tokanın orjinal hali aşağıdaki gibi.Denenebilir.
                  Son olarak herkesin bayramını kutluyorum.İnsanların ülkesinin geleceğinden endişe etmediği,barışın,huzurun,bolluğun ve mutluluğun sürdüğü,gülen gözlerin olduğu güzel bayramlar görmek dileğiyle.



15 Ağustos 2012 Çarşamba

Hediye alma sanatı



 Beni tanıyanlar bilir, hediye almayı da vermeyi de çok severim.Aldığım hediyeyi, kime alıyorsam mutlaka zevkine uygun olmasına dikkat ederim.Almış olmak için almam.Beğenmeyenler olmuştur belki ama yenilerin yolunu kapamayalım diye düşünerek bana hiç söylemediler,saolsunlar :)Bu işe küçükken anneler gününde, anneme yeşil beyaz tüplü klasik bir arko krem alarak başladım,epey yol katettiğimi düşünüyorum.Eşim daha yeni tanıştığımız zamanlarda, bana çizgili mafyavari siyah bir gömlek alarak zevkini göstermişti(blogumu okumadığı için rahatça yazıyorum:))Ama yine de çok centilmence bir davranıştı ve hoştu.Yıllar içinde ihtiyaçları ve beğenileri doğrultusunda parfüm,saat,cüzdan,ayakkabı vb tüm ürünleri aldım.Değişik birşey yapmanın zamanı gelmişti.34.yaşgünü zordur(35'e,1 kalmıştır),ona sürpriz birşeyler yapayım dedim.Belirli bir bütçe dahilinde,hemen bir İstanbul bileti (o sıralar Pegasus kampanyası vardı,40 liraya İstanbul'a götürüyorlardı)aldım,yakala.co diye bir site vardı oradan da Suada'da bir balık restaurantına rezervasyon yaptırdım.Tabi uygun fiyatlı fırsatlar için bir sürü site gezdim ,otel için ne kadar çok site gezsemde uygun bir yer ayarlayamadım.Neyse olmadı''Çırağan'a bir maaş bırakırız nasılsa herşeyi ucuza getirdim''dedim kendime:)Eşime de 1 saatlik biryere gideceğiz ona göre ayarla işlerini dedim.Kuşadası,Didim vb tahminleri vardı ve çok merak etti.Havaalanı yoluna girene kadar nereye gittiğimizi söylemedim.Sonrasında çok güzel bir haftasonu geçirdik.Nerede mi kaldık?Eşimin çalıştığı kuruma ait misafirhanede :)

Bütün bunları neden anlatığımı merak ettiniz değil mi?İşte bu konuya giriş yapmak için:Çünkü ben direkt reklam olan yazıları okumuyorum,okuyamıyorum.Geçen gün,indirimlr.com ile ilgili bir yazı yazar mısınız konulu bir mail aldım.Siteyi inceleyip ''neden olmasın ''dedim.Yıllardır indirim kuponu olayına giren bir site arıyordum,buldum nihayet(Amerika'da indirim kuponu çılgınlığı var,epey tasarruf ediliyor)Belli başlı birçok fırsat kulübünü buradan takip edebilirsiniz.Blogu olanlar şöyle düşünebilir,google readerden blog okumak gibi.Tek tek fırsat sitelerini gezmek yerine,bir siteden ihtiyacınız olan fırsatı buluyorsunuz.''Bir bakışta bütün fırsatlar'' cümlesi de indirimlr.com 'un sloganı.İndirim kuponu olmasını istediğiniz mağazaları bize yazın demişler, istediğiniz marka için şansınızı deneyebilirsiniz.
Not:Yukarıdaki fotoğraf,Pınar'ın İtalya'dan bana getirdiği hediyeler.Hatta bana''abla benim dertlerimi dinlemekten kırıştın sana kırışıklık kremi aldım''dedi.Sevinsem mi,üzülsem mi bilemedim.

12 Ağustos 2012 Pazar

Ocakta filtre kahve nasıl yapılır?

Bu makinayı kardeşim İtalya'dan dönerken almış ama Mudo tarzı mağazalarda ve Eminönü'nde de satıldığını duydum.İtalyan Bialetti firması orjinalini üretiyormuş(firmanın ambleminde,posbıyıklı bir adam işaret parmağını kaldırmış buldum işareti yapıyor,adamcağız bu makinayı bulduğu zaman çok sevinmiş ve bu hareketi yapmış,ben olsam hoplar zıplar bulduğum aleti de kırardım muhakkak:)) Bendeki orjinali değil zaten bu renk orjinalinde yok.Moka makinası olarak geçiyor(Yemen'den gelen kokulu bir kahveymiş,mocha ile karıştırmamak gerek)Espresso  yapılıyor genelde ama ben filtre kahve denedim.Çünkü,espresso istediğim lezzette olmadı ve köpüksüzdü.Bu halini beğenen çok onu da belirteyim.Damak tadı işte,değişebiliyor.
 Küçük bir çaydanlığa benziyor aslında,parçaları aşağıdaki şekilde ayrılıyor.Alt kısma istenen miktarda su koyuluyor,koyduğunuz suyun kahveyi ıslatmamasına özen gösterin.Alt haznesine  espresso için 4-5 türk kahvesi fincanı kadar su ,filtre kahve için 2 nescafe fincanı su koyulabiliyor.



Delikli kısma,espresso  yapılıyorsa tepeleme üzerinden bastırılarak kahve koyuluyor.Ben filtre kahveyi aynı şekilde yapmadım bir kişi için 4-5 tatlı kaşığı koydum,miktarı damak tadınıza göre ayarlayın.Birkaç kez aynı kahveyi demlemek mümkün.


                             Tchibo'nun Brazil mild kahvesini aldım yumuşak içimli bir kahve.


Kısık ateşte yapılırsa daha iyi, buhar yavaş yavaş çıkıyor,evin her tarafı mis gibi kahve kokuyor.


En alttaki su kaynamaya başladıkça,suyun buharı süzgeçteki kahveden geçiyor ve yükselip delikli kısımdan çıkarak üst katmanda birikiyor.Delikli kısımdan su çıkmadığı zaman bilin ki alttaki suyun hepsi kahveye dönüşmüş demektir.


Kahvemiz hazır içebiliriz artık.Nasıl bu kadar uzun yazdığımı merak ediyorsanız açıklayayım,oğlum yazlıkta ben evdeyim.Dinlenmeyi ve kesintisiz bir iş yapmayı özlemişim :)

9 Ağustos 2012 Perşembe

Tığ işi yatak örtüsü 3. bölüm

Kızgın kumlardan serin sulara atlamak istediğimiz şu günlerde, kim tığ ve yünle uğraşmak ister ki dediğinizi duyar gibiyim.Haklısınız  ama mevsimler Ayşe'yi dize getiremez :)Kendini ayçiçeği tarlasına hasata gitmiş biri gibi hissediyor olmalı bunu örerken(Bu cümleyi beğendim,not edeyim sonra da sorayım hislerini )Bu örtü farklı renklerde hatta tek renk bile örülebilir,benim kombinasyonum nil yeşili,açık pembe ve beyaz olurdu sanırım.Ama ben bir ağustos böceğiyim,prensip gereği yazın örgü öremem,hele de oruçsam ve kolumu kaldıramıyorsam.Öreceklere kolaylıklar ve Allah'tan sabır diliyorum(örgü bazılarını rahatlatırken,bazılarını; örneğin beni geriyor)


Bu tarçın kız,Ayşe'nin göz nuru dökerek yaptığı örtünün sahibi.Pek tatlıdır kendisi :)



Parça parça örülüyor ve daha sonra birleştiriliyor.Sanatçımız, parçaları simetrik olarak birleştirmiş bu eserinde.


Son halinden bir önceki aşama aşağıdaki fotoğrafta görülüyor,böyle diyorum çünkü  içine astar geçirmeyi planlıyormuş.Örtü bittiğinde kızının odasında yerini alacak.


Şimdi bu modeli çok umursamayabilirsiniz,kış gelsin çok işinize yarayacak.Çalışkan karınca Ayşe örerken,siz ağustos böceği gibi eğlenin bakalım :)

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Siz bunu yaparsınız :)

Tatil bitti ve bugün işyerinde mesaim başladı maalesef.Bu sefer tatilim hiç bitmesin istedim.Oğlumla çok güzel vakit geçirdik,belki de o yüzden.Herneyse işte,yeni yazımla karşınızdayım.Kızkardeşim ,Avrupa Birliği'nin düzenlediği bir gönüllülük projesiyle İtalya'ya gitmişti.Dönüşte bana güzel hediyeler almış,bir kısmını da ben sipariş vermiştim.Bu üzerimde ki elbise de hediyelerinden biri.Aslında rengi yeşil ama fotoğrafta lacivert gibi görünüyor.Bu elbisenin orjinal yanı,yakasının takılıp çıkarılabilir olması.Dikişle ilgilenenler rahatlıkla bu yakayı hatta daha güzelini yapabilirler.


Fotoğraf biraz bulanık ve kollarım da Herkül'den hallice görünüyor :)


Yakanın yakından görünüşü böyle.Normal bir gömleğin yakasını kesip,ucuna bir düğme dikmek de aynı sonucu verir bence.Hatta üzeri işlenebilir,tekstil boyasıyla boyanabilir,Deniz'in,salondaki koltuklardan rengini bir türlü çıkaramadığım,keçeli kalemleriyle bile renklendirilebilir. 


Elbisenin yaka kısmı kabarmasın diye,elimle ufak bir ayar çektim.Elimin duruşundaki zerafete dikkat edin lütfen :)

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Ürgüp vadi yürüyüşleri

''yürüye yürüye yollar eridi de ben erimedim''bu özlü sözle yazıma başlıyorum,yazimin ana fikri bu olacak;)İyi ki bir Ürgüp'e gitmissin yaz yaz bitmedi diyenlerdenseniz haklısınız ama bu güzellikleri paylaşmazsam,aklınıza gelmez oralara gitmek.Ne kacirdiginizi bilemezsiniz.Bol bol yürüdüm(Deniz'in sevimliligi isime yaradi,ben yürüyüşteyken bakacak kisi konusunda sorun cikmadi;))Cok keyifliydi bu yürüyüşlerimiz.Baslangic olarak Gomeda Vadisi'nde yürüdük(bkz.kollarim açık fotoğrafta)hersey cok güzeldi taa ki orada Türk yapımı bir korku filminin çevrildiğini öğrenene kadar.Bunu ogrenmesem iyiydi.Konustukca sesimin yankısından korktum.Meyve ağaçlarından meyve toplarken yalnız kaldığımı farketmem ve saatte 120 km hızla koşmamla kendi rekorumu kırdım diyebilirim:)Hatta esim,arkamdan vahşi hayvanların kovaladigini sanmış.
Herneyse,yürüdükce kayalardan oyma kiliseleri,evleri gördüm.Hayran kaldim.Hepsinin dış duvarlarindaki ,güvercinler icin yapılan bölmeler dikkatimi çekti "yazık buralarda hayvancılıga bakis acısı pek darmis o vakitler"dedim.Ardindan güvercin gübresi ve tarım konulu küçük çaplı,değişik konuşmacıları olan bir konferans dinledim.Ve sustum.Telefondan yazıyorum bunları,fotograf altlarına yazi koyamiyorum.İlk kez bu kadar uzun tatil yapıyorum,bilgisayarim yok ve mutluyum.Herkese reiki vb tekniklerle enerjimi yolluyorum.Sevgilerimle
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...