Hafta içi benim için çok yoğun geçiyor.Geçtiğimiz hafta griple savaştığımdan,hem yoğun hem de sinir bozucu geçti.Oğluma da gribimi geçirdim ama 2 yıl anne sütüyle beslenmenin avantajından olacak, pek etkilenmedi. ''Anne bak,sen bunu yapabilir misin ?''diyerek ve koltuklar arasında zıplayarak atlattı hastalığı.Ben de mikrofonik sesim hariç iyileştim sayılır.Bu haftasonunu oğlumla çılgınca dağıtarak geçirdik.Aşağıdaki foto da bunu görüyorsunuz.
Etrafı toparlama aşamasında oğlum yardım etti ama sadece arabaları toplama kısmına... 60 tane oyuncak arabamız varmış meğer.
Plastik kavanozlara boyaları ve oyun hamuru malzemelerini koydum.Onların yanındaki kaplumbağa oyunu oğluma yeni yıl hediyem.Çok eğlenceli bir oyun,tavsiye ederim.(otti panzerotti oyunun adı)
Kitaplığımızın alttan 2 katını boşaltıp Deniz'e verdim.Çok mutlu oldu :)Aşağıdaki de saltanat çadırımız.İnsan hep aynı yere saklanıp da bulunmayacağını düşünür mü?
Ve evet halı göründü nihayet.Deniz ve meşhur teyzesi Pınar...
Deniz'den inciler:
- Otobanda giderken viraj işaretini gördü ve bana''anne bak bu işaret viraj var demek,bir de arabaların parkettiği giraj var biliyor musun'' dedi.Ne yaptıysam garaj dedirtemedim.
- tvde bir program var ''go diogo go'' isminde.Oradaki dieogo'yu çok seviyormuş ve oğlum ona çok benziyormuş.
- Tuvalete tulalet,salyangoza sangayyoz,çalışmaya talışmak diyor...
- Legolarıyla saatlerce oynayabiliyor,yanında oyuna eşlik eden kişiyi de emir eri gibi kullanıyor.