•  Bir bakkal dükkanını aratmayacak ürünlerim var.Çocukluğumun güzel anılardan biri de sarelle çeşmesiydi..O zamanlar çikolata musluğuna ağzımı dayayıp kana kana çikolata içmeyi hayal etmişimdir.Şimdi düşüncesi bile şekerimi yükseliyor.

    Bir bakkal dükkanını aratmayacak ürünlerim var.Çocukluğumun güzel anılardan biri de sarelle çeşmesiydi..O zamanlar çikolata musluğuna ağzımı dayayıp kana kana çikolata içmeyi hayal etmişimdir.Şimdi düşüncesi bile şekerimi yükseliyor.

  • Lions

    Lions

  • Snowalker

    Snowalker

  • Howling

    Howling

  • Sunbathing

    Sunbathing

27 Şubat 2014 Perşembe

Bugünün çanta modu

Her ne kadar parlement mavi ve leopar desenli çantalara kaymış olsam da siyahın yeri bir başka...


                                         Çanta:Aliento
                                          Kemer:Ranello

Kısa bir dipnot:Alacağınız deri çantaların içinde astar olmasına dikkat edin.

26 Şubat 2014 Çarşamba

Zeytinyağlı taze baklalı enginar nasıl yapılır?

Mükemmel bir aşçı değilim.Klasik ve başarısızlık oranı çok düşük tariflerim var,onlardan şaşmam.Arada nadir de olsa yeni yemek tarifleri deniyorum.Ama,dönüp dolaşıp aynı şeyleri yapıyorum.İzmir mutfağı sebze ağırlıklı olduğundan güzel sebze yemekleri yapabiliyorum fakat et yemekleri konusunda tam bir felaketim.
Bugün benim sevdiğim ve güzel yaptığım bir yemeğin nasıl yapıldığını paylaşıcam.
Enginarı ayıklanmış alırsanız yemeğin yapımı kolay.İşin en zor yanı enginarı temizleme kısmı.

Malzemeler:6 kişilik

  • 6 tane enginar
  • yarım kg yaş bakla
  • 4 tane taze soğan
  • 1 limon enginarı temizlemek için,yarım limon yemeğe koymak için
  • 1 kaşık un yemeğin içine,1 kaşık un enginarı temizlemek için
  • 1 çay bardağına yakın zeytinyağı
  • su
  •  tuz
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • küçük bir demet dereotu



ENGİNARIN TEMİZLENMESİ

Enginarları temizlenmemiş almışsak şöyle temizleyebiliriz.Önce büyük bir kap suyun içine 1 limonu sıkalım 1 kaşık unla birlikte  bir karışım hazırlayalım,temizlediğimiz enginarlar kararmasın diye bu suyun içinde bekleticez.Çünkü 6 tane enginarı temizlemek biraz zaman alıcak.Enginarın sap kısmıyla gövdesini birbirinden ayıralım.Taban kısmı yukarıda olucak şekilde ters çevirelim keskin bir bıçakla 4'e bölelim.


Çeyrek parçayı ortadan 2'ye bölerek uç kısımlarını çöpe atalım.


Ortadaki tüylü kısmı temizleyelim.Enginarın küçük yaprakları tüylerle birleşik olduğu için onları da keselim.


Sonuçta küçük yapraklı bir kısım kalıyor.Ben fotoğraf çekerken enginarlar karardı,limonlu suda bekleseydi kararmazdı.Yemek pişince yaprakların dip kısımları dişlerle sıyrılarak yeniyor.İsterseniz enginarın uzun sap kısmını temizleyip içindeki filizi de pişirebilirsiniz.


Epey zahmetli bir iş,temizlenmiş almak daha mantıklı.Aklınızda olsun bu yönteme ek olarak,enginarın bütün halde soyulup,yemek kaşığı yardımıyla içinin tüylerinin temizlendiği bir yöntem var.

Yemeklik doğradığımız yeşil soğanları zeytinyağında öldürelim.Üzerine yeşil fasülye gibi 2'ye ya da 3'e kırdığımız baklayı ilave edelim,rengi değişene kadar karıştıralım.Arkasından limonlu sudan çıkardığımız enginarları ekleyip birazda onları kavuralım.


Bir kabın içinde su (yemeğin üzerini 2 parmak geçecek kadar olacak),1 kaşık un,yarım limon suyu,1 tatlı kaşığı şeker ve yeterince tuzu karıştın.Kavrulan ve rengi değişen bakla enginar karışımına hazırladığımız unlu suyu ilave edelim.


Ben döküm tencerede kısa sürede pişirdim ama kısık ateşte ve çelik tencerede baklanın pişmesi yaklaşık 40 dakika sürebilir.Kriterimiz bakla olmalı,bakla pişince tenceremizi ocaktan alalım.Üzerine ince kıydığımız dereotunu ekleyip ister sıcak ister soğuk servis edelim.
Hatta zeytinyağlılar buzdolabında dinlendirilip ertesi gün soğuk yenirse daha lezzetli oluyor.


Bu arada yeşil enginar satın alırken şuna dikkat edin; enginarı sapından tutarak aşağı yukarı sallayın.Kafası sağa sola eğilerek sallanan enginarlar tazedir,sallanmadan sabit duranların vakti geçmiş ve liflenmiştir.
Afiyet olsun.

24 Şubat 2014 Pazartesi

Saksı boyama/diy

İzmir 'de hava sıcaklığı 20 dereceyi bulunca balkonumu biraz düzenleyeyim istedim.Yeni saksılar almıştım onlara güzel çiçekler diktim.Bazı saksıları çok sönük buldum,onları sprey boyayla renklendirdim derken bir haftasonu bitti.Bu aralar havalardan mıdır nedir anlamadım hiç işe gitmek istemiyorum.34 yaşında emekli olma hayalleri kuruyorum.Hatta bu hayallerim o kadar ki,özel sektörde çalıştığım günleri şimdiki kurumuma bildirdim,onları hesaplattırıyorum.Aslında işyerim ile ilgili bir sıkıntım yok,benimkisi tembelliğe özlem galiba.
Geçenlerde pinterestte gezerken çok güzel saksılar gördüm.Sprey boyayla yapılmış.Daha önce  şu yazımda karatahta boyası ile saksı boyadığımdan bahsetmiştim ama sprey boya aklıma gelmemişti.Hemen denedim,sonuç hoşuma gitti.
Bu arada pinterestte hep gezerdim ama hiç aktif değildim.Bu günlerde güzel panolar oluşturdum..


Mor saksının bazı yerlerini maskeleme bandıyla kapattım,altın renkli sprey boyayla boyadım,kuruduktan sonra da bandı kaldırdım.


                                   Kahverengi saksılara hareket geldi.


                               Bu tuğla görünümlü saksıları ve ham ahşap saksıyı Euroflora'dan almıştım.


'

Ben balkondaki işimi bitirdim ve yağmur başladı.


                                                 Herkese mutlu haftalar diyorum.

21 Şubat 2014 Cuma

Bugünün çanta modu

 Taklit çantalardan hoşlanmasam da istediğim gibi kırmızı çanta bulamayınca almışım bir tane.Koymuşum kenara kullanmayı unutmuşum.Neden az kullandığımı da takar takmaz hatırladım.Anladım ki,bana göre çanta ne kadar yumuşaksa o kadar kullanışlıymış :)




                                                     Çanta:??
                                                      Kemer:Machka

19 Şubat 2014 Çarşamba

Pazar kahvaltısı

Ailece çok severek görüştüğümüz bir arkadaş grubumuz var.Herkes 3 aşağı 5 yukarı aynı yaş grubundan,ortak bir geçmişe sahip ve sağlık sektörünün değişik dallarından.Bu sebepten ortak noktalarımız çok.Umarım gelecekte çocuklarımız da bizim gibi bir arkadaş grubu oluştururlar.Şimdilik iyi anlaşıyorlar.Geçtiğimiz haftasonu hep birlikte sabah kahvaltısında buluştuk,sonrasında Çeşme Marina ve Alaçatı Port'a kadar uzandık.
Kahvaltı mekanımızı İzmir'de oturanlara tavsiye ederim.Yeri şöyle;eski Çeşme yolundan ya da otobandan giderken Zeytinler ayrımından çıkarsanız Tepe Kahve'yi kolaylıkla bulursunuz.Mekan çok güzel,çocuklar için park ve yeşil alan mevcut.Kahvaltı ise gittiğinize değecek kadar lezzetli.


                                                            Oğlum ve saz ekibi.


Pandalı şapkaya sahip güzelliğin adı; Mai Ada.Kendisi ''birass nannıs kalmak istiyoyum(biraz yalnız kalmak istiyorum)''repliğiyle gönlümde ayrı bir yere sahiptir.

                                     
                                                 Oğlum gerçek bir abi gibi davrandı.

                                 
                                Hava çok güzeldi.Günümüz havadan da güzeldi...


  Alaçatı Port Marina için, bahçesinin içine kadar tekneyle girebileceğiniz taş evlerden oluşmuş küçük bir liman kenti diyebiliriz.Tamamlandığında içine güzel restaurant ve mekanlar açılacakmış.Belki o zaman çocuklar olmadan daha uzun ziyaret edilebilir.
Tatil dönüşlerini sevmiyorum.Çalışmaya alışmak çok zor oluyor.Bu hafta''Ha gayret Hümeyra haftayı bitirdin sayılır'' diye sürekli kendime moral verdim(Acaba bunu sesli söylüyor muyum diye düşündüm bir an :))


                                    Ha gayret haftasonuna ne kaldı şunun şurasında :)

17 Şubat 2014 Pazartesi

Bursa'dan

Merhaba,sayılı zaman çabuk geçti ve tatilimiz bitti.Bursa'da çok güzel zaman geçirdik.Arkadaşlarımı çok özlemiştim hepsiyle itina ile buluşuldu,sohbetler edildi,kahveler içildi.Biraz daha vaktimiz olsaydı blogger arkadaşım Nagehan ile tanışacaktık.İnşallah başka bir zaman kısmet olur.
Öyle dolu dolu bir programdı ki...Kapalıçarşı,Tophane,Beşevler,Kent Meydanı,Heykel,Uludağ hatta hamam bile vardı.İyi ki böyle kısa bir mola vermişiz.


Oğlumun keyifli anına denk geldi,güzel pozlar çıktı ortaya.


Uludağ beklediğimiz gibi çıkmadı.Kar çok azdı.Halbuki oğlumun kaymak ve kardanadam yapmak gibi hayalleri vardı.


''Anne bütün kar oyunlarını oynayalım tamam mı''diyerek bana kar topu attı durdu.Nedense hepsi de isabet etti :))


Herkese iyi haftalar.

8 Şubat 2014 Cumartesi

Gidiyoruz buralardan

İşlerimi ayarlayamadığım için yarıyıl tatiline ancak çıkıyoruz.Deniz kar görmeyi çok istediği ve ben arkadaşlarımı özlediğim için Bursa'ya gidiyoruz.Maalesef,eşim işlerini ayarlayamadığı için gelemiyor.Bize çılgın kızkardeşim Pınar eşlik ediyor olucak.Bakalım bizi ne gibi maceralar bekliyor?

instagram hesabım:humeyranindenizi

                                  Hediyelerimizi aldık ve Bursa'ya gidiyoruz.



7 Şubat 2014 Cuma

Önce ve sonra

Salonda yaptığım değişiklikle birlikte duvardan kaldırdığım aynayı yatak odasına taşıdım.Ev kurarken  eşyaları ebat olarak büyük aldığım için mobilyaların yerleri çok değişemiyor,bu sebepten ayna,aksesuar vb şeylerle dekorasyon değişikliğine gidebiliyorum.Bakalım eski hali mi güzelmiş yeni hali mi?
                                                                Sonrası
  Yakup Kadri'nin tüm kitaplarını ilkokuldayken bir dergi çekilişinden kazanmıştım.Derginin tüm sayılarından kesilmiş kuponlarla yapılacak çekilişe dahil olunabiliyordu ve bende bir sayı eksikti.Babacığım o dergiyi bulmak için ne çok uğraşmıştı.Dergiyi bulamamıştı ama eksik kuponumuzla yine de kazanmıştık(Babamın benim kazanmamı yürekten istediğini biliyordum)


Aynayı asarken de babam yardım etti.Kitapları görünce ''Okudun mu tüm kitapları'' dedi ben de ''okudum ama yıllar geçti bir daha okusam fena olmaz''dedim.Hakikaten konularını hatırlamakta zorluk çektim.


Öncesi



5 Şubat 2014 Çarşamba

Sevgililer günü

Havva beni aşk adına mimlemiş.Sorular sevgililer günü ile ilgili ama ben bu günü kutlamadığım için çoğunluğunu cevaplayamadım.Bu günde illa  hediye alıp vermek ve romantik bir şeyler yapmak zorunluluğu varmış gibi hissettiriliyor bu da hoşuma gitmiyor.Bana göre sevgililer arasında herşey gönülden ve zamansız olmalı.
Havva'nın sevgililer günüyle ilgili ''birbirine duygularını açamayanlar için bir fırsat olur'' teorisi ise bu günle ilgili başka bir bakış açısı...Cevaplayabildiğim tek soru  bkz.aşağıda .
Benim'' iyi sevgili tanımı''m şöyle:
Birlikte güzel zaman geçirebildiğin,çekinmeden tüm duygularını ve hayatın getirdiği sorumlulukları paylaşabildiğin, gözlerine bakınca ne demek istediğini anladığın,esprileriyle güldüren, güzel bir bakışıyla hala  mahçup bir şekilde gülümsetebilen,seni özel hissettiren,güzel bir iltifatıyla kalbini heyecanla çarptırabilen kişi iyi bir sevgilidir.Ayrıca,aşağıdaki kolyelerin orjinalini de alırsa mükemmel sevgili sıfatını kazanır bence :))

Kolye kolleksiyonumun son parçası


                                Bileklikleri bozup kolye yaptım eski halinden daha kullanışlı ve güzel oldu.


3 Şubat 2014 Pazartesi

Önce ve sonra

Herkese iyi haftalar diliyorum.Geçen hafta işyerimde çok can sıkıcı olaylar oldu.Kafam sürekli biryerlerde takılı kaldı.''keşke bir profesyonel gibi davransaydım ya da keşke şöyle demeseydim ''diye kendimle hesaplaştığım bir hafta oldu.İnsanın kendine yaptığı haksızlığı kimsenin yapacağını sanmam.Herneyse kafam biraz dağılsın diye cuma işten gelir gelmez yemek bile yapmaya gücüm yokken salonumda biraz değişiklik yaptım.Bakalım neler yapmışım.
                                                          sonra


Salondaki altın sarılardan bir süreliğine vazgeçtim.Onları yatak odasına transfer ettim,bir sonraki yazımda onları yayınlıycam.

                   
                   Gümüş rengi aksesuarlar odayı aydınlattı ya da ben öyle hissettim.



                                                                          önce




Size el salladığımı gördünüz mü?
                                                                 Mutlu haftalar.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...